BOŞUNA DEĞİL YOKLUĞUNDA HER GÜN BİR KEZ ÖLDÜĞÜM, YA SENDE BAŞLAR YA DA SENİNLE BİTER BÜTÜNLÜĞÜM!! SENİ SEVİYORUM KARDELENİM......
   
 
  YAĞMUR GECESİ...
Beni bir türlü oraya götürmediler"
Sevgiyi başkalarından bekleyen bir insanın duygularını anlatıyordu bu dizeler..

Her sevginin başlangıcı, insan yaşamında güneşin doğduğu andır elbette.
Oysa, çaba harcamadan, birilerinin kendisini sevmesini bekleyenler
başarılı olamazlar hiçbir zaman... Ne sazı konuştururlar,
ne neyi üflerler, ne de şiire varır dilleri...

İnsanin bir ömür boyu peşinden koştuğu sevmek nedir peki?
Yüreğin bir başkası için çarpması mı?
Suyun yüzünde, yapraklarını ağır ağır açan bir nilüfer mi yoksa?
Göç mevsimi, yaralı eşini kanatlarıyla örterek
ölümü bekleyen yaban kazlarının vefası mı?
Ya da kayayı delen tomurcuğun direnci mi sevmek?
Kan ve gözyaşından oluşmuş bir dünyanın ortasında bile,
insanı insanla kucaklaştıran duygu mu?

Ya sevilmek?
Bir başkasının bakışlarından biricik olduğunu anlamak mı sevilmek?
Yürürken başı biraz daha dik, dudak kıvrımlarını uçarı,
adımları hafif kılan, sevilmek mi yoksa?
Sesin, sıcacık bir hoşgörüye bürünmesi, bütün canlılara yönelik
sevecenlik, artan coşku, sevilmekten mi hep?

Ya nedir sevmemek?
Küçük hesaplarla ölçüp biçmek midir karşıdakini?
Hoyrat bir rüzgârın, özenle dizilmiş saksıları devirmesi mi?
Dalganın saldırması mı, adı özlem olan bir kayığa?
Koparıp bir çiçeği yakaya takmak mı yoksa?
Kekliği kafese kapatmak mı, siyah örtüler altında ürkek doğasız bırakıp,
avlarda tuzak olarak kullanmak mı sevmemek?
Canlıyı soyuna nankör kılmak, sonra insanlık dersi vermek mi yoksa?
Bir yudum su uzatmaktan üşenmek mi sevmemek?
Gülümsemekten kaçınmak, okşamanın ince kıyılarına inmemek mi asla?

Sevilmemek nasıl bir duygu peki?
Yavru kedileri boğmak mı oyun diye?
Kalın topuklu çizmelerle ezmek mi başakları ya da çocukları?
Nedir hiç sevilmemek?
Bir çölün ortasında durmadan susamak mı?
Kapıları dinlemek mi binbir korkuyla? Para biriktirmek mi aç karnına?
Ökseler, pusatlar yapmak dalları ok gibi sivriltmek mi?
Yaz günleri ateşler yakmak mı kocaman bir şehrin ortasında?
Ölümü izlemek mi keyifle? Nedir sevilmemek?
Ne kadar yabancılaştırır insanı insana?

Havada uçuşan bir sözcük müdür sevgi?
Sezilir mi, tutulur mu, görülür mü? Nasıl bilinir varlığı?
Yalnızca yokluğunda mı anlaşılır tadı?

Önce kendini tanımakla başlar sevgi. Kendini onarmakla başlar...
İnsanın, insan olma bilincini, aklıyla, yüreğiyle duymasıyla başlar...
Doğanın ve yaşamın bir parçası olduğunu anlamasıyla...
Yaşam benim için var. Su benim temizliğim.
Ben suyu en uzak dallara taşımalıyım...
Sonra insan var... Doğanın en güzel ürünü...
Üç bin yılda ayağa kalkmayı öğrenen ve beni bugüne hazırlayan insan...
İlmek ilmek örülen kültürümün ilk halkası...
Bir insana duyulan sevgiyle başlayan yaşam...

Peki nedir sevgi?
Birlikte bir gülüşü uzatmak, acıyı paylaşıp azaltmak belki de.
Aynı duaya el kaldırmak. Dokunmak biraz.
Kanın, damarlardan akışını hızlandırarak duymak insanın sıcaklığını...
Aynı anda görebilmek bir şimsek çakımını...
Ocağı birlikte üflemek ısınmak için...
İnsan olmanın o eksikliğini güzelliğini sezebilmek karşılıklı.
Tamamlayabilmek birbirini...

Bir türlü önleyemediğimiz o ses: "benim onurlanacağım kadar önemli
ama benden bir adım geri..." diyorsa eğer, o sesi susturabilmek...

Koltuklara, halılara, kristallere, markalara gösterdiğin özenin
çok fazlasını gösterebilmek bir insana... Duygularını, düşüncelerini
anlamaya çalışmak. Özlemlerini aramak birlikte...

Benim ol ama benden bağımsız bireyliğini de koru.
Olduğun gibi kal ama çoğalsın, zenginleşsin içinin erdemi...
Seni ilk sevdiğim gün gibi sürdür kişiliğini ama durmadan gelişelim birlikte...
Birlikteliktir sevgi... Kimsenin kimseyi kullanmadığı...
Kimsenin kimseye hükmetmediği...
Kimsenin kimseyi mülkiyetine geçirmediği...

Önce beni bekle duraklarda, sonra bekleyeni olmayan bütün yolcuları...
Önce benim için bir şarkı söyle, sonra bütün sağırlar duysun sesini...
Beni sev!
Öyle sev ki, bütün insanlığı kucaklasın sevgin

 

 

Ölüm anidir budur en büyük gerçek
Önemli olan dünyada sevmek ve sevilebilmek
İnsan ne kadar çok severse o kadar yaşar
O vakit işte yürek hep karlı dağlar aşar
Severken öldümü ölürken de sevmeyi unutmayacaksın
Yokluğun kapalı hücre gibi etrafımda dört duvar
Varlığına doyulmuyor sanki yanımda şölen var
Ağlamak içten bile değil bu gece
Bu gece değil hüznüm hafta da her gece
Seni yazacağım şiirlerime satır satır hece hece
Ölümdür bana yokluğun,hisset ellerimi saçlarında ve yüzünde
Minicik bu kalbim senin büyük sevdan ile dolu
Görmesem de yüzünü hatırlarım hayalini bende özlerim
İşte o zaman saatler duruk gözlerim yaş dolu
Eğer olursa birde yanımda kağıt kalem
Sana şiir yazmak gelir içimden
Anlatsam diyorum güzelliğini bu beyaz kağıda
Az mı yazmış olurum yetmezse bu sayfa
Gel birlikte bir çizgi çizelim ayrılığa
Ayrılığı unutalım gel sarılalım,ölüm o zamanda ayıramaz ya
Gördün sanıyorum yüreğimdeki sevgiyi ve acıyı
Sen dindir yüreğimdeki derin sancıyı
Sende de var ise bu denli sızlayan bir acı
Biz birbirimize bağlıyız ayrılamayız demektir budur bunun ilacı...
__________________
sabah uyandığımda aklımdaki sensin
yüzümdeki tebessüm sensin
gözlerimdeki pırıltı sensin
offf...yine özlemişim seni
daha gece rüyamdaydın...
beraberdik,elele aşkımizi yaşıyorduk
ne çabuk özledim seni ben
niye her an seninle olmak istiorum
elimi tuttuğun an var ya içim titriyor
ya gözlerimin içine bakışın...
ordaki beni görüşüm...aşkı görüşüm...
o an biraz daha geliyorum sana
hiç ayrılmak istemiorum
zamanı durdurmak,seni yaşamak,kollarında uyumak...
ne güzel olurdu değil mi aşkım?
şimdi gece oldu,sessiz ve sensiz bir gece...
yatağıma uzanıyorum,gözlerimi kapatıcam şimdi...
ve biliyorum ki sevgilim yanıma gelicek,bana
sarılacak ve beni hiç bırakmayacak...

 

MEÇHULLERİN KAPTANI

 

Dağlarda kar var
Bir de kardelen çiçeği
Kardelen bir kar çiçeği
Bende ise nisan
Elimde bir demet gül
Bir de sevda gerçeği
Mevsimlerden ilkbahar
Ben de ise hazan
Dağlarda kar var
Bir de kardelen çiçeği

NİZO...
 
HAYALLERİ SEVDİM HAYALİMSİN DİYE
 
GÜNAHLARA KEFARETTİR GÖNÜLDEKİ KEDER
NİYETLER HALİS OLUNCA AMELLER OLMAZ HEDER
BİRAZ DAHA SABREYLE NELER GÖRECEKSİN NELER
MEVLAM İHMAL DEĞİL İMTİHAN EDER
KARDELENİM
 
Eğer Sevda Sevgiliye Kendini Adamaksa,
Eğer Sevgi Kardelen Çiçeği Gibi
Hürriyete Açmaksa,
Şehadet En Büyük Aşk Şehit En Büyük Aşık İse;
Kendimi Yoluna Adıyorum SEVDA
ANLAMAYACAKSIN
 
Aglayacagım sesimi bile duynayacaksın…
hıçkırıklarım bir bir çogalsa bile
Beni bir türlü anlamayacaksın…
göz yaşlarım nehirleri doldurup…
denizlere ulaş sada…
sen beni yine de anlamayacaksın…şimdi sıra sen de…
aglamaların degları titretsin…
hıçkırıkların kalpleri sızlatsın…
göz yaşların denizlerden okyanuslara taşsın…
Beni bu kadar üzmen… nedendir bilmiyorum ama…~~
sende benim çektiklerimi çek…
Ve benden beter ol…
AŞK
 
Bazı duygular vardır anlatılamaz, anlaşılır sadece.
Sevenin sevdiğini bilmesi kadar, sevilen de anlar sevildiğini.
Sevgi her zaman belirli kelimelerle söylenmez.
Çoğu defa bir bakış yeter de artar bile
Yeryüzünde hiçbir kuvvet insanoğlunu sevme hakkından alıkoyamaz.
Sevmek çoğu zaman var olmaktır.
Sonunda bizi yok olmaya götürse bile.
Ben şimdi varım ve seni sevmek hakkımı kullanıyorum.
Sen bile buna karşı koyamazsın.
Sana gelinceye kadar sonu gelmez
 
Bugün 2 ziyaretçikişi burdaydı!
Ya Ümitsizsiniz Yada Ümit SiZ'siniz Ya Cagresizsiniz Yada Cagre SiZ'siniz... Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol